19° Az bulutlu

Ayten Turan Yazdı: Aleviliği Müslümanlığın Dışında Görmek Zul’dür

YAZARLAR - Haziran 12, 2022 23:26 A A

Alevilik gibi çok ince bir çizgiyi bilgi eksikliğine meal vermemek adına ve uzun zamandır gündemi meşgul eden, Avrupa menşeili, Ali’siz, Muhammed’siz, Kur-an’sız Alevilik ve Alevilik ayrı bir dindir gibi camiamızı rahatsız eden konular hakkında görüşlerine baş vurduğum kıymetli dedelerimizin de engin düşünce ve bilgilerinden faydalanarak kaleme aldım.

 Malesef ki Türkiye’de de bu görüşleri  benimseyen Alevi kurumları var.

Alevilik ayrı bir din değildir, İslamiyet’in özüdür. Aleviler, kültürüyle, gelenek ve görenekleriyle, ananeleri ve töreleriyle, inancı, ibadeti ve yaşam biçimiyle, Sratel Mistakim olan Hak- Muhammed- Ali yolunun talipleridirler.

HZ.ALİ’Yİ YOK SAYMAK; Aleviliği İslamiyet’in içinden ayırmak, Ehl-i Beyt ve 12 İmamlarla süregelen,  Erenlerimizle devam eden, Ulularımızın, Pirlerimizin, Dedelerimizin can verdiği, baş verdiği, zindanlarda çürütüldüğü, darağaçlarına çekildiği, zehirlendiği, soykırıma uğradığı, boynunun vurulduğu, sürgünlere gönderildiği ve asla yılmayıp tarihin karanlık dehlizlerinden bu günlere kadar taşıdıkları o kutsal davalarına ihanettir.

Darağacına çekilip asılan Hallaç-ı Mansur’un, derisi yüzülen Seyit Nesimi’nin,  boynu vurulan  Fazullah-ı Hurufi’nin, haksızlığa, sömürüye, zulüme isyan eden Koca Haydar Pir Sultan’ın, ve daha nice isimsiz yol Erenlerinin baş verip baş eğmedikleri davalarına ihanettir.

Küfe’de Şehit edilen Müslim bin Akiyl ve iki Masum-u Pak’ın, Kerbela’da şehit edilen 73 Şühedanın, Çeşitli hilelerle Şehit edilen 12 İmamların, Emeviler ve Abbasiler döneminde kılıçtan geçirilen Ehl-i Beyt soyunun ve yarenlerinin, Katil ve soykırımcı Yavuz’un katlettiği 40 bin canımızın, Maraş’ta vurulan 120 canımızın, Çorum’da katledilen 56 canımızın, Sivas’ta yakılan 33 canımızın, Malatya’da, Gazi Mahallesi’nde ve daha nice nice bölgelerde öldürülen canlarımızın kemiklerini sızlatmaktır ve onların can verdiği bu davaya ihanettir.

ALEVİ KİME DENİR?: Rahman ve Rahim olan Allaha kul, Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa’ya ümmet, veli ve vasi olan İmam Ali’yel Mürteza’ya talip, Ehl-i Beyt ve 12 İmamlar soyuna taraf, Pirimiz Hünkar Hace Bektaş-ı Veli’nin, İslamiyetin ve Kur-an’ın özünü teşkil eden Eline, Diline, Beline sahip olmak emrini inanarak kendi hayatında uygulayan kişiye Alevi denir.

Bazı vakıflar, dernekler ve federasyonlarla birlikte yapmış olduğu basın açıklaması, Hz.Muhammed’i, Hz.Ali’yi, Kur-an’ı yok sayıp Alevilik ayrı bir din imiş gibi açıklama yapanlara karşıdır. Böyle düşünmeyenlerin, muhalif tavır sergilemelerini gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Bu tarz söylemler Aleviliğe zarar vermektedir.

Bazı  kurumlarımızı Sünniliğin ve Şiiliğin inanç ve ibadet biçiminin ve ritüellerinin uygulayıcıları gibi göstermek, bu beyanda açıklamalar yapmak abesle iştigaldir, iftiradır, ispata gebedir. Kendi fikir ve düşüncelerini örtme çabasıdır, gıybettir, bu yola bu erkana asla sığmayacak bir karalamadır. Tarih sizi asla affetmeyecek, herkesin niyeti birgün açığa çıkacak ve bu kadim toplum yalancılardan bunun hesabını soracaktır.

Kimlerin koltuk sevdalısı olduğu, kimlerin oturdukları postu, bulundukları makamı kaybetmemek adına ne gibi yanlış yollara saptığı, kimlerin ibadethaneyi ticarethaneye çevirdiği, kimlerin bir ayağı ibadette, bir ayağı ticarette, bir ayağı siyasette olduğu herkesin malumudur. “Allah yalanı da ve yalancıları da asla sevmez”

Türkiye halkları üzerinde oynanan oyunu görmezden gelemeyiz. Hz. Muhammed’i kategorize edip hakaret edenlere, Kur-an’ı yakanlara ses çıkarmayıp sinsi sinsi bıyık altından gülen bir Avrupa’nın, yurdumuzu, vatanımızı parçalayıp bölmek için pusuda bekleyen bir Avrupa’nın, bu kadim kültürlerin ve halkların arasına siyasi ve ideolojik ayrımcılıkla, inanç ayrımıyla, mezhep, tarikat, cemaat gruplaşmalarıyla nifak tohumları saçan ve bunları her anlamda maddi ve manevi destekleyip gerektiğinde de maşa gibi kullanan bir Avrupa’nın, daha dün 1.Dünya savaşında ülkemizin Doğusundan, Batısından, Güneyinden, Kuzeyinden girerek bölge bölge üleşlemeye çalışan bir Avrupa’nın samimiyetinden ne kadar eminsiniz.? Madem bir kabul ettirme arayışınız vardı ise atalarımızın verdiği kavgaya sahip çıkıp, Alevilik İslam’ın ta kendisidir. Dünyaya kabul ettirilmeye çalışılan İslamiyet değil sünniliktir, deyip bunu kabul ettirseydiniz ki aslolan da budur. Bu güne kadar tüm yol Erenlerimizin mücadelesini verdiği vazgeçilmezimiz Hak- Muhammed- Ali ve Kur-an dörtlemesini terkedip yeni bir din icat etmekte neyin nesidir. Yani bugüne kadar yapılan ve savunulan her şey yalan, savunanlarda yalancımı idi.

ŞİMDİ SORUYORUZ:

–Hz. Muhammed’i bu yolun Mürşidi, Hz. Ali’yi bu yolun Piri, 12 İmamları Evlad-ı Resul, Erenlerimizi ve yolu sürüp posta oturanları Seyyid-i Saadat, Kur-an’ı da rehber olarak kabul ediyor musunuz?

 

CEVABINIZ HAYIR İSE;

Bunu açık yüreklilikle söyleyin ve tarafınızı belirleyin. Çünkü siz Alevi değilsiniz. Aleviliğin ne olduğunu tanımladık. Alevi ismini kendi uçuk düşüncelerinizle kirletmeyin. Kendinize inanan o kitlelerle başka bir din üretmenizde hiç bir behis yoktur. Ama bunun adı asla ve kat’a Alevilik olamaz.

CEVABINIZ EVET İSE;

Şimdi Soruyoruz;

– Hz. Muhammed İslam Peygamberi değil midir?

– Kur-an’ı Kerim Hz. Muhammed’e ve ümmetine indirilmemiş midir?

– İmam Ali İslamiyet’i ilk kabul edenlerden değil midir?

– Hz. Ali, Hz. Muhammed’in en kadim dostu, onu canı pahasına koruyan, amcasının oğlu ve damadı değil midir?

– Hz.Ali, “Ben Kur-an’ı natıkım” (canlı Kur’an) dememiş midir?

– “Ben ilmin şehriyim Ali’de kapısıdır” diyen, “Yoktur Ali’den güçlü yiğit ve bulunmaz Zülfikar’dan keskin kılıç” diyen Muhammed ile Ali’yi ayrı mı, düşünüyorsunuz yoksa hiç mi, kabul etmiyorsunuz?

– Hz.Ali, Mekke’den Medine’ye hicret edildiğinde, Ensar ile muhacir kardeşliğinde, Hz. Muhammed’in kendisine Musahip tuttuğu kişi değil midir? Hz. Ali ile Muhammed’in, dini İslam kitabı Kur-an değil midir? Değil ise iki farklı dine mensup olan kişiler nasıl musahip olurlar.

– İmam Ali, Allah’ın emri ile, İslam Peygamberi Hz. Muhammed tarafından, Gadir Hum’da Maide Suresinin 67.Ayetine istinaden Vasi olarak tayin edilmemiş midir? Edilmiş ise hangi din üzeredir.?

– İmam Ali’nin Şahadeti, Kerbela katliamı, Masum-u Pakların katledilmesi, 12 İmamların şehit edilmesi gibi içimizi yakıp yüreğimizi dağlayan ve asırlardır yasını tuttuğumuz değerleri, Onların sancağını gönderde tutmak için cenk edenleri, acılarını ve fikirlerini dizelere döken ozanlarımızı, yok mu sayıyorsunuz?

– Cemlerimizde, ekranlarımızda, tevhitlerimizde, dualarımız da, nefeslerimizde, münacatlarımızda, dualarımızda adlarını saygıyla ve hürmetle yad ettiğimiz Hak- Muhammed- Ali, Pir Hünkar Hace Bektaş-ı  Veli ve o ulularımızın, dinleri İslamiyet değil miydi.?

– Cemlerimizde Çerağ uyarırken okuduğumuz Nur suresinin 35 ve 36. ayetleri, Tövbe ederken okuduğumuz Tahrim suresi 8. ayet, Yine Cem başlangıcındaki okunan İhlas ve Fatiha sureleri, ve yine Lokma erkanlarında ve mezarlık hizmetlerinde okunan Yasin-i Şerif, İslam Peygamberine ve onun ümmetine inen Kur-an’ı Kerimin ayetleri değil midir.? Evetse İslamiyet’i kabul ve tasdik etmiş

olmuyor musunuz, hayırsa şu ana kadar yaptığınız erkanlar gösteriş ve aldatmacadan mı ibaretti, yada hangi kitaplardan ne okuyordunuz.?

Bunun gibi daha yüzlerce soru sorabiliriz. Ama anlaşılması için bu kadarı yeterli sanıyoruz. Bizim yolumuzda erkanımız da bellidir. İtirazımızda bellidir. Gittiğiniz yanlış yolu kamufle etmek için, çarpıtarak sunduğunuz fikirler bile bizim haklılığımızı ortaya koymaktadır.

Sizlerin de vurguladığı, Hak- Muhammed- Ali- 12 İmamlar ve Pir Hünkar Hace Bektaş-ı Veli’ye beli demişiz. Erenlerimize, Enbiyalarımıza, Evliyaullaha, Ozanlarımıza Aşk-I niyaz eylemişiz. Bütün katliamların acısını yüreğimizin en derininde hissetmiş, yapanlara lanet etmiş ve o günlerde anma programları ile yeniden yad etmişiz. Bu sevda, bizi var eden amansız sevda. Bu aşk içimizi kora çeviren aşk. Tarife hacet yoktur yananlar bilir.

Bu savunduğunuz değerleri biz savunmuyormuşuz, ya da karşı çıkıyormuşuz gibi bir intiba oluşturup, bizleri sünni inanışın taşeronu gibi göstermeye çalışarak bu yola verdiğiniz zararı örtemezsiniz. Biz Muaviye’ye, Yezit’e Mervan’a lanet okuduğumuz gibi, bu yolda mücadele eden canlarımıza kıyan katillere de lanet ediyoruz. Yol cümleden uludur ve bu yolun sahipleri bu yolu yolcusuz bırakmaz.

Kapalı kapılar arkasında İmam Ali’ye Arabın cani Ali’si, Hz. Muhammed’e Arabın Peygamberi bizi ilgilendirmez, Kur-an’a Peygamberin romanı gibi ithamlarda bulunup, bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e katil yaftası vurup alanlara çıkınca da Hz. Alinin resmi ve Atatürk’ün büstü önünde poz vermek korkaklıktır. Ya olduğunuz gibi görünün, ya da göründüğünüz gibi olun. Bu yolda riyakarlık ve yalancılık yoktur.

Sizlerin bu karalama kampanyası kendi fikrinizi ve yaptıklarınızı beyandır, Bizlerin yaptığı ise halka ve Hakka ayandır. Hiç tasa etmeyesiniz.

Ne Mutlu; Hak- Muhammed- Ali- diyenlere

Ne mutlu; Sratel Mistakim yol sürenlere

Aşk-İle

Ayten Turan 12/06/2022

YAZARLAR - 23:26 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.

HABER LİSTESİ

  • 01
    F. Kaplan: Eğrisiyle Doğrusuyla, Gazetecilik mi Tetikçilik mi?
    Geçtiğimiz günlerde Erbaa Belediyesi’nin Sgk borçlarından dolayı Kongre Kültür merkezinin ipotek verildiğine dair bir haber yayınladı. Pek girmek istemediğimiz bir mevzu olan fakat takipçilerimizin ısrarlarıyla konuya dâhil olmak zorunda kaldık. Kapsamlı bir araştırma yapmadan yazmak ise sorumlu bir gazetecinin yapacağı iş değil o yüzden araştırmamız birkaç gün sürdü ve konunun detaylarını tarafsız şekilde aktarıyoruz. Öncelikle […]
  • 02
    Erbaa Belediyesi İki Mahalle Arasında Bölünmüş Yol Çalışması Başlattı
    Osman Gazi Caddesi’nde bulvar düzenleme çalışması başlatıldı Erbaa Belediyesi Ziya Gökalp Mahallesi ile Kuruçay Mahallesini birbirine bağlayan Osman Gazi Caddesi’nin çift yönlü hizmet veren bölümünde bulvar düzenleme çalışması başlattı. Erbaa Belediyesi yeni yerleşim alanlarıyla hızla gelişen Ziya Gökalp Mahallesi ile Kuruçay Mahallesini birbirine bağlayan Tepeşehir Yatılı Bölge Ortaokulu yanındaki Osman Gazi Caddesi’nin çift yönlü hizmet […]
  • 03
    Fatih Kaplan: Erbaa Kaymakamı İç İşleri Bakanı’nın Zıddına Kararlar mı Alıyor?
    Son günlerde ülke gündeminde ilk sıralarda yer alan konuların başında; Trafik kazaları ve buna bağlı olarak, hız sınırları, hız limitlerinin artırılması, Eds hız limitleri ve radarla hız kontrolü konuları bir hayli konuşuluyor. Erbaa’da ise son günlerde Sayın Kaymakamımız İsmail Altan Demirayak tarafından şehir giriş çıkışlarında bulunan Eds hız limitlerinin artırılmasının düşünüldüğünü hatta bu konuda ısrarcı […]
  • 04
    Tokat Birinci Yaprak Festivali Yoğun İlgiyle Düzenlendi
    Tokat STK larından biri olan TÜM TOKKON 2018 Yılında ilkini başlattığı Tokat Tanıtım günlerinden sonra bir ilke daha imza attı. Tokat 1. Yaprak Festivalini Avcılar Firuzköy kapalı Semt Pazarında gerçekleşti. Tokat Tanıtım günleri nasıl bir marka olduysa, Tokat Yaprak festivali de geleceğin marka Festivallerinden biri olacak diye düşünülüyor. 2018 Yılında TÜM TOKKON genel başkanı Sayın […]
  • 05
    Erbaa Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi Kapasite Artışı Toplantısı Yapıldı
    Erbaa Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi kapasite artışı projesi kapsamında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Erbaa Belediyesi tarafından atık su arıtma tesisinin kapasite artırımı projesi kapsamında Paydaş katılımı ve halkın bilgilendirilmesi’ toplantısı yapıldı. Ahmet Yenihan Kongre ve Kültür Merkezi’nde 30 Mayıs 2025 günü saat 15.00’de gerçekleşen toplantıya birim müdürleri ve Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl katıldı. Bilgilendirme […]