‘HASTA ADAM’ ÖLDÜ MÜ?

‘HASTA ADAM’ ÖLDÜ MÜ?
‘Hasta adam’ son dönemde Osmanlı Devleti için bu tabir kullanılırdı. Peki, ‘Hasta Adam’ öldü mü? Uykuya mı daldı?
İnsanlar için yüzyıl veya yüzyıllar çok uzun zamandır ama devletler için bu zaman dilimleri fazla uzun sayıl(a)maz. Devletler de her canlı gibi varsayıldığına göre onların da her canlı gibi diri, hasta ve ölüm zamanları vardır. Osmanlı devleti de tıpkı diğer Türk devletleri ve diğer devletler gibi bu dönemleri geçirdi ve ömrünü tamamladı. Yine diğer Türk devletlerinde olduğu gibi giden devletin yerine ölen devletin yetiştirdiği insanların kurduğu yeni bir devlet geldi. Yanlışı ve doğrusuyla, günahı- sevabıyla kurulan yeni devletimiz yakında yüz yaşını tamamlayacak. En başta da söylediğimiz gibi bir asır bizler için uzun olsa da devletler için pek uzun sayılmaz.
Kurulduğu günden bugüne kadar bazı evrimler geçiren devletimiz son dönemlerde ağır kumpaslara ve derinliği belli olmayan çukurlara çekilmek isteniyor. Bunun yanı sıra devletimizin temek dinamiği olan milletimiz de ameliyat masasına yatırılmış ve üzerinde çeşitli operasyonlar yapılmak suretiyle içinden çıkılmaz bir hale sokulmak isteniyor. Amaç ve hedef bellidir. Peki, bu ‘hasta adam’ bugün ne haldedir?
O günlerde dünyanın üç kıtasında hâkim olan dördüncü kıtasından vergi alan ‘hasta adam’ son dönemlerinde kendine bir rota belirlemeye çalışmıştı. Bu rotada bazı kanunlar uygulamaya konulmuştu. Bunları uygulayacak da yeni yönetimler belirlenmişti. Bir birine düşman görünen ama son noktada bakıldığı zaman amaçları; ‘devletlerini bir gün daha fazla yaşatmanın’ olduğu bu yönetim kadroları bazıları için bazen hain bazen de vatansever olarak tanındılar. Bizler fark edemesek de yabancılar zaman geçince bunların birbirine düşman değil aksine birbirinin devamı olan kişiler ve zihniyetler olduğunu anladılar. (O dönemdeki batılı veya Ermeni yazarların çoğu gelenlerin gidenleri arattığını tespit edip ona göre yazılara kaleme almışlardır.)
Mesela; Tanzimatçıları görevden uzaklaştıran yüce Sultan 2. Abdülhamit Han onların uygulamak istediklerinin çoğunu devam ettirdi ve yaptı. ( askeri okullarda ve diğer açılması gereken kurumların kurulmasıyla beraber ödenemeyecek borçların tasfiyesi ve yapılandırılması vb.) Akabinde, 2. Abdülhamit hanın yerine gelen İttihatçılar onun yarım bıraktığı yerden ondan daha şiddetli devam ettiler. ( devletin dünya savaşına hazırlanması ve askeri teşkilatın düzenlenmesi vb.) Ondan sonra göreve gelen Cumhuriyet yönetimi de onların bıraktığı yerden görevi teslim almadılar mı? Buna en bariz örneği kimlerinin vatan hainliği olarak gördükleri ‘harf inkılabını’ örnek vererek yazımıza devam edebiliriz. Ki, 2. Abdülhamit han bunun alt yapı çalışmasını yaptırtmış ve o dönemde devletler bir dünya savaşına hazırlandığı için bu çalışma yarım bırakılmış. Veya Kur’an-ı Kerim’in Türkçeye çevrilmesinin 2. Abdülhamit Han döneminde yapıldığını öğrenince onun ardından gelen yönetimin bunu gerçekleştirmesi de amiyane tabirle ‘torbadan çıkan’ kanun değil önceden planlanmış bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hatta Osmanlı’nın son dönemlerinde ki toprak kayıplarını, o dönemde alınamayan veya alınmayan tedbirleri son çeyrek yüzyılda Sovyetler birliğinin dağılma sürecinden sonra (bağımsız devletler topluluğunu kurmak için toprak kayıplarına nasıl müsaade ettiyse.) ‘Yaşayarak gören biri olarak’ diyebiliriz ki; ‘Osmanlı Devleti kendine bağlı ama hâkim olamadığı toprakları yeni kurulacak devlete yük olmasın diye verilmesine veya kaybedilmesine göz yummuştur.’ Varsayımı yaparsak bu konuları çok mu abartmış oluruz.
Bu varsayımlardan veya paragraflardan bizlerin çok hayalperest olduğumuz tanımı çıkabilir ki, bugün cumhuriyete düşman olanların ve at gözlüğüyle olaylara bakanların bizlere böyle damga vurmaları normaldir. Fakat günümüzde devleti savunanlar la devletin yıkılmasını isteyenlerin oluşturdukları cephelere bakınca onların bize böyle bir etiketle birleştirmesi de pek tabi ki normaldir.
Bugün baktığımızda ise ‘hasta Adamın torunları’; İpek yolunun en uç noktasından Avrupa’nın en uç noktasına kadar, Afrika’nın en ücra köşesinden, Sibirya’nın en dip noktasına kadar camiler inşa etmekte ve dün olduğu gibi bugün de dünyanın dört bir tarafında zalimle bıçak bıçağa kavga vermektedir. Bugün kim diyebilir li Türk ordusu savaşmıyor. Kim diyebilir ki Türk milleti boş duruyor. Veya kim iddia edebilir ki Türk milletinden başka herhangi bir millet Allah yolunda cihat ediyor!
Kollarına serumla hastalık enjekte edilmeye çalışılan ‘hasta adamın torunları’ artık hastalığı atlatmanın arifesinde!
Allah, bu devletin ve milletin düşmanlarına fırsat vermesin…
Allah, bu milleti her daim güçlü kuvvetli kılsın…
Ve müjdeler olsun ki; ‘Muhammed’in ordusu’ bugünlerde dünyayı zalimlere dar edecek!
Fatih KAPLAN 01.10.2018
-
Başkan Ertuğrul Karagöl’den Gazi Ferhat Yurtalan’a Ziyaret
-
Erbaa’da 2 Bin Kişiye Aşure İkram Edildi
-
Av. Oğuzhan Önal; İlçemizin Yol Ağını Güçlendiriyoruz
-
Erbaa Belediye’nden Çevre Festivali
-
Fatih Kaplan: Yol Ayrımı ve Tavsiyeler
-
F. Kaplan: Eğrisiyle Doğrusuyla, Gazetecilik mi Tetikçilik mi?
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
Başkan Ertuğrul Karagöl’den Gazi Ferhat Yurtalan’a ZiyaretErbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 12 askerin şehit olduğu olayda yaralanan Erbaalı Uzman Çavuş Ferhat Yurtalan’ı tedavi gördüğü Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (GATA) ziyaret etti. Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında, arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazından etkilenerek yaralanan Tokat’ın Erbaa ilçesi nüfusuna kayıtlı Uzman Çavuş Ferhat Yurtalan, Ankara GATA’da […] -
02
Erbaa’da 2 Bin Kişiye Aşure İkram EdildiErbaa’da 2 bin kişiye aşure ikramı Erbaa Kaymakamlığı ve Erbaa Belediyesi tarafından Aşure günü sebebiyle 2 bin kişiye aşure ikram edildi. Erbaa Kaymakamlığı ve Erbaa Belediyesi aşure günü programı düzenledi. Düzenlenen programa Erbaa Kaymakamı Remzi Demir, Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, Erbaa İlçe Emniyet Müdürü İran Yıldız, İlçe Müftüsü Bekir Ertürk ve ilçe protokolü katıldı. […] -
03
Av. Oğuzhan Önal; İlçemizin Yol Ağını GüçlendiriyoruzErbaa İlçe Özel İdare Müdürlüğü bağlantı ve grup yollarında yol bakım-onarım ve yeni yol açma çalışmalarına gerçekleştirdiği son ihalelerle hız kesmeden devam ediyor. Konuyla ilgili haber merkezimize açıklama yapan Ak Parti Tokat İl Genel Meclisi Üyesi Av. Oğuzhan Önal; Bilindiği gibi İlçe Özel idaremiz bünyesine daha araçlar kazandırmıştık. Bununla birlikte ilçe özel idaremiz kış aylarında […] -
04
Erbaa Belediye’nden Çevre FestivaliErbaa Belediyesi çevre bilincini çocuklara aşılamak için karne gününde Çevre Festivali Çocuk Şenliği düzenledi. Erbaa Belediyesi çocuklara çevre bilincini aşılamak, doğa sevgisi ve sıfır atık konusunda farkındalık yaratmak maksadıyla Çevre Festivali Çocuk Şenliği düzenledi. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen etkinliğe karnesini alan çocuklar yoğun ilgi gösterdi. Atığını getir, eğlenceye katıl sloganıyla düzenlenen etkinliklerde çocuklar atık malzemelerden yapılan […] -
05
Fatih Kaplan: Yol Ayrımı ve TavsiyelerYol Ayrımı ve Tavsiyeler Birkaç ay önce kıymetli arkadaşımız Barış Köse’nin davetiyle sosyal medya platformlarından yayın yaptığı ve adını; ‘Gerçek Gündem’ koyduğumuz bir projeye başlamıştık. Hüsnü niyetle başladığımız bu çalışmada amacım; Memleketin sorunlarını dile getirmek, çözüm önerileri sunmak, milletimizin hem sevincinde hem de hüznünde sözcü olmakla beraber dünya ve ülke gündemine dair konuşmak, yorumlamak gibi […]