AK SAÇLILAR DEĞİRMENİ VE FARELER
AK SAÇLILAR DEĞİRMENİ VE FARELER
Dünya yaratıldığında Allah bir de devasa bir değirmen yaratmış. Değirmenin işi de dünyaya hakim olacak insanlara ev sahipliği yapıp kimsenin kınamasına aldırmadan dünyanın dirliği için çalışmak mış. Bu değirmende gönüllü çalışan milyonlarca da insan varmış. Bu değirmenin işi sadece un öğütmek değil, buradan çıkan unun dünyanın dört bir tarafında yardım bekleyen aç susuz insanların sofralarına ulaşmakmış. Hatta dünyanın dört bir tarafında bu değirmenden haberi olan milyarlarca insan varmış. Bu yardıma muhtaç insan dermiş ki, “ şu değirmen olmasa bize ne un ulaşır nede yardım edecek insan yetişir.” Diyerek, kendi aralarında hep konuşur ve her gün yardım beklermiş.
Bu değirmenden çıkan unun dünyada girmediği ev kurulmadığı sofra kalmamış. Taş değirmen bazen çok çalışıp dünyayı doyurmuş bazen de takdiri ilahi gereği az çalışmış. Ama dünya yaratıldığı günden beri hep çalışmış ama durmadan yorulmadan çalışmış. Tabi bu değirmenin birde başında olanlar varmış. Bunlar da bu değirmenin en alt tabakasından yetişmeye başlayıp en üst tabakasına kadar her noktasında gece gündüz çalışıp her noktasında emeği geçtikten sonra ve uzun yıllardan sonra değirmene başkanlık ederlermiş.
Birde bu değirmenin adının hikayesi varmış. Çalışanlar ilk işe girdikleri anda kapkara olan saçları, içeri girdikten hemen sonra bembeyaz olurmuş. İçerde işin yanında o kadar dert olurmuş ki gün gelirmiş bu değirmenden öğütecek un olmaz ama yine de değirmen üretimden vaz geçmezmiş. Buranın böyle çalışması milleti sevindirir ama bazen de milletin onlara ilgisiz olmasını kimse engelleyemezmiş. Fakat millet ne zaman zora düşse bu değirmen öyle bir çalışırmış ki millet kapısına geldiğinde hiç kimseyi boş çevirmez herkese haddinden fazla değer verirmiş. Bir gün değirmenin başkanına sormuşlar, “ bizim millet zora düşmeden yolumuzu bilmiyor, onlar zora düşünce kapıları kapatsak mı?” dediklerinde. Başkan gülümsemiş, “ burası zoru sevenlerin karşılıksız çalıştığı, zorda kalanların umudunu yeşerttiği yerdir. Milletimiz ne isterse verile.” Diyerek un öğütmeye devam etmiş. Çoğu zamanda başkanlarına dışardan teklifler gelirmiş, “ değişin veya değişelim mi?” o da bunlara sorarmış, “ unumuz kötü değil, sürekli karşılık beklemeden çalışıyoruz. Bunlarımı değiştirelim, yani unu bozup, karşılık bekleyerek mi çalışalım?” dediğinde herkes bir kenara çekilirmiş. Kim ne derse desin o değirmen hiç durmadan milyonlarca yıl çalışmış çalışmış çalışmış…
Tabi her değirmende olduğu gibi bu değirmende de fareler olurmuş. Bunlar kaçak kaypak yollardan değirmene girer, her gün karnını doyurur kimi zaman çalışır gibi görünür çoğu zamanda yan gelir yatarmış. Günlerden bir gün fareler toplanmış ve değirmende isyan hareketi başlatmaya karar vermişler. Farelerden bir tanesi demiş ki, “ bu iş böyle olmayacak. Bu değirmen bizim olmalı.” Kimi itiraz etmiş kimi de buna destek vermiş. İçlerinden en yaşlı olan fare de demiş ki, “ bakın isyan edersiniz ama bu değirmen aynı değirmen olarak kalır size dışarı atıldığınızla kalırsınız. Gelin rahat durun doyurun karnınızı yatın aşağı.” Deyince oradan bir tanesi hemen zıplamış, “ sen kenarda dur moruk.” Dediğinde o kenara çekilmiş ve olanları izlemeye koyulmuş. Bunlar seslerini yükseltmeye başlayınca ilk zamanlar Ak saçlılar değirmeni aldırış etmemiş. Demişler ki, “ boş verin karınlarını doyursunlar.” Fakat durum öyle olmamış bunlar hem karınlarını doyuruyor hem de sağa sola zarar vermeye başlamışlar. Gel zaman git zaman artık iş zıvanadan çıkmaya başlayınca değirmendekiler duruma el atmaya karar vermişler. Gece uyumamış gündüz durmamışlar ve değirmenin içinde ne kadar fare varsa hepsini tek tek yakalayıp dışarı başlamışlar. Değirmen de fare yok denecek kadar azalmış. Değirmen bu faresiz olur mu deyip değirmendekiler yakalamayı bırakmışlar.
Değirmenin dışında kalanlar ilk anda kükremeye başlamışlar ve bağırıyorlarmış. Bu sesler çoğalınca millet başlarına toplanıp onları izliyor dışarı atılmalarına üzülüyorlarmış. Kimi bunlara acımış kimi de evine almış. Günler geçmeye başlayıp bunlar acıkınca bu seferde evlere saldırmaya başlamışlar. Gerisi malum. Ne ağlamalarına ne de aç kalmalarına kimse aldırış etmez olmuş ve millet hepsini bir bir kulağından tutup dışarı atmış.
Değirmeni soracak olursanız. Farelerden arınan ‘AK SAÇLILAR DEĞİRMENİ’ eskisinden temiz, eskisinden çok çalışmaya devam etmiş.
Allah değirmeni başımızdan eksik etmesin. Allah farelere fırsat vermesin.
Fatih KAPLAN 31.05.2018
-
Başkan Karagöl: Sözümüzü Tutmanın Mutluluğunu Yaşıyoruz
-
Chp Tokat Merkez İlçe Başkanı Aytekin Ayan: İşçilerin Yanındayız
-
13. Ufka Yolculuk Yarışmaları Kayıtları Başladı
-
Fatih Kaplan: Fındık Festivali İçin Tebrik, Takdir ve Desteklemek Gerek
-
Chp Erbaa İlçe Bşk. Hüseyin Çakır: Tüm Sorunları Dile Getireceğiz
-
Fatih Kaplan: Kaymakam Remzi Demir’den Erbaa’nın Beklentileri
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
Başkan Karagöl: Sözümüzü Tutmanın Mutluluğunu YaşıyoruzEski Tokat yolunda asfalt çalışmaları başladı: Başkan Karagöl sözümüzü tutmanın mutluluğunu yaşıyoruz Erbaa Belediyesi Eski Tokat Yolu’nda asfalt çalışmalarına başladı. Çalışmaları yerinde inceleyen Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl verdiği sözü tutmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Erbaa Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Orhan Gazi Caddesi’nden Kuruçay İlkokuluna kadar uzanan Eski Tokat Yolunda asfalt çalışmalarına başladı. Erbaa […] -
02
Chp Tokat Merkez İlçe Başkanı Aytekin Ayan: İşçilerin YanındayızCHP TOKAT MERKEZ İLÇE BAŞKANI AYTEKİN AYAN: “İŞÇİLERİN HAKKI GASPEDİLEMEZ, ŞIK MAKAS VE CROSS TEKSTİL DERHAL MAAŞLARI ÖDEMELİDİR” “Üç aydır maaş alamayan işçiler, tehdit ve baskıyla susturulmak isteniyor” Cumhuriyet Halk Partisi Tokat Merkez İlçe Başkanı Aytekin Ayan, Tokat Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Şık Makas ve bağlı kuruluşu Cross Tekstil fabrikasında yaşanan işçi mağduriyetine ilişkin […] -
03
13. Ufka Yolculuk Yarışmaları Kayıtları BaşladıTürkiye’nin 81 ilinde düzenlenen ve bugüne kadar her yaştan milyonlarca insana kitap okuma alışkanlığı kazandıran Ufka Yolculuk Yarışması bu yıl 13. kez düzenleniyor. Bu sene “Nasıl İnanmalı?” sorusu üzerinde odaklanan yarışmanın sloganı, insanın yaratıldığından beri taşıdığı hakikati yeniden hatırlaması amacıyla “İlk Sözleşmeni Hatırla.” olarak belirlendi. Hayatı anlamlandıran bu yolculukta, her yaştan katılımcıyı manevi derinliklerle dolu […] -
04
Fatih Kaplan: Fındık Festivali İçin Tebrik, Takdir ve Desteklemek GerekGökal’da Belediye Başkanı Muhittin Hünerci’nin yoğun gayretleriyle ilk defa düzenlenen festival bölgemizin adının farklı alanlarda duyulmasına yardımcı olacaktır. Bu organizasyonu farklı yönleriyle değerlendirmek gerekir. Tanıtım açısından baktığımızda; Bölgemizde fındığın yetiştirildiğini anlatmak bunu farklı noktalar ulaştırmak ilerleyen dönemde şehrimize katkı sağlayacaktır. Şehrimiz şimdiye kadar Toprak sanayisi, Organize Sanayi bölgesi, Orman ürünleri işleme sanayisi olarak adından söz […] -
05
Chp Erbaa İlçe Bşk. Hüseyin Çakır: Tüm Sorunları Dile GetireceğizCumhuriyet Halk Partisi Erbaa İlçe Başkanlığı görevine atanan Y. Hüseyin Çakır ilçede görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Y. Hüseyin Çakır’a, yeni yönetiminin eşlik ettiği basın toplantısında; atanma süreci, yapacakları işler, yerel ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulunurken bir takım eleştirilerini dile getirdi. Hüseyin Çakır: “Erbaa’da bize görev şansı verenleri mahcup etmemek için ekibimizle […]
