AYNI GEMİDEYİZ AMA RAHATSIZLIKLAR VAR

AYNI GEMİDEYİZ AMA RAHATSIZLIKLAR VAR
Seçimler yaklaşıyor ve partilerde adaylarda hızlarını artırmaya başladılar. Koşunun son anlarına doğru ise ‘millet için’ yapılan çoğu uygulamadan milletimiz rahatsız. Mesela; gecenin bir saatinde evinin önünden geçen seçim arabasından rahatsız olan çok sayıda vatandaş var. Sadece araç geçmesi değil. Gecenin bir yarısı gelen mesajlardan, adım başı verilen broşürlerden, hiç tanımasa da karşılaşıldığında kelle koltuk kucaklaşmalardan vatandaşımız rahatsız. Gereksiz yere harcamalardan, partilerin sağa sola saçtığı paralardan vatandaşımız rahatsız. Yapılan konvoylardan, atılan havai fişeklerden, gereksiz ve müptezel insanların en önde yürümesini görmekten milletimiz rahatsız. Artık bu işlere partilerin bir dur demesi lazım değil mi?
Hepsi bir kenara yapılan masraflara bakınca milletimiz biraz daha rahatsızlık duyuyoruz. Çünkü bu masrafların seçimden sonra telafi edilmesinin hemen hemen üç yolu var. Seçimden sonra vergi koymak, zam yapmak veya üretimle yapılan masrafların açığını kapatmak şeklinde üç yolu olan bu işlerin hangisinin yapılacağını şimdiden tahmin etmek zor değil. Zira hemen hemen her adayın söylemine bakınca bu konuya değinen, seçimden sonra bu masrafların nereden çıkarılacağını belirten pek kimse yok. Yada bu masrafları çıkarmak için zam yapmayacağını söyleyen, bu açığı kapatmak için üretime dayalı ekonomi sistemine geçerek boşalan köyleri doldurup, ‘ülkemizi teknolojiye dayalı tarım ülkesi haline sokacağım’ diyen bir Allah’ın kulunu ben ne gördüm ne de duydum. Yada “ biz aday olduk ama seçildiğimizde vekille millet arasında fark kalmayacak, ücretlerimiz aynı olacak.” Diye mitinglerde konuşma yapanı da ne duydum ne gördüm.
Yakınma ve şikayetlerimiz şu veya bu parti için geçerli değil tüm partiler için geçerli. Teşbihte hata olmaz derler, tüm parti ve adaylar büyük bir gemiye binmişler geminin alt katlarında onlar kazandığında işlerine bakan ve kıyıdan köşeden geçinme yolunu arayan fareler var. Geminin dümeninde başkanlar, yelkeninde nerden geldiği belli olmayan rüzgarlar, güvertesinde ise adayların yarattığı cümbüş ortamı var. Bu ortamda bir tek millete yer kalmıyor diyeceksiniz ama millet seçimlere kadar izleyici yerinde seçimlerden sonra ise direk motor bölümünde yerini alıyor. Geminin yürümesi için seçimlerde izleyenin seçimden sonra hiç durmadan çalışması gerekiyor.
Evet tüm aday ve partilerin söylediği gibi aynı gemideyiz. Fakat bizim gemideki yerimizi değiştirmeyi düşünen pek kimse yok. Motor bölümünde çalışmak veya gemimiz için çalışmak bu milletin zoruna gitmiyor çalışıyor ve çalışır. Milletin rahatsız olduğu nokta alt kattaki fareler, dümenin başına geçmeye çalışan çarkçılar, yelkenin dışardan yellenmesi ve motor bölümüne vardiya sisteminin gelmemesi. Artık çalışma zamanı vardiya sistemi gelmeli ve bu geminin çalışma saatleri geminin içindekiler arasında taksim edilmeli. İşte o zaman gemideki herkes mutlu olur. Gemi karaya oturmadan güçlü dalgaların arasında boğuşur ve mücadeleyi kazanırız. Aksi takdirde gemimiz battığında ne bize ağlayan olur nede bizim için hayıflanan. Artık gemiye sahip çıkmanın zamanı gelmedi mi?
Allah milletimizi ve gemimizi düşünenlere dümenimizi nasip etsin…
Fatih KAPLAN 31.05.2018
-
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın Huzurunda
-
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan Geçti
-
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.
-
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun Bitsin
-
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele Olur
-
Erbaa Esnaf Odası Bşk. Adayı Ahmet Akbulut: Esnaflarımız İçin Hizmete Talibiz
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın HuzurundaBelirli dönemlerde şehrimizin Gizli Kahramanlarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bugün ki yazımızda bu toprakların hamuruyla yoğurulmuş, kendini yetiştirmekle kalmayıp eğitim camiasında öğrencilerini evlatları gibi gören; Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Erbaa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ergin Temel’i sizlere anlatmak istedik. Tüm çalışma ve hayatında insan odaklı işler yapan hocamızı biraz daha yakından […] -
02
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan GeçtiSüleyman adında bir insan geçti bu dünyadan. Birkaç yıl önce şehre yerleştiğinde tanışmış, küçük yaşta yetim kaldığını büyükşehirde nasıl bir hayat mücadelesi verdiğini anlatırken öğrenmiştik. Son zamanlarda yatalak olan annesine son nefesine kadar bağlı kaldı ki birkaç ay öncesine kadar hep üzerine titredi. Anılarını anlatırken ağlanacak zamanlarda bile bizi etrafındaki herkesi güldürürdü. Tanıştığı selam verdiği […] -
03
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.Önceki dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Başkanı ve milletvekili adayı olan Duran Kum Suriye’de son günlerde yaşanan olaylarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Duran Kum’un açıklaması: Ortaçağ Zihniyetine Karşı Aydınlık Mücadelesi Suriye’de siyasal İslamcı, mezhepçi karanlık güçler iktidarı ele geçirdi ve tarih boyunca gördüğümüz en korkunç zulümlerden birine imza atıyor. Ortaçağ zihniyetine saplanmış bu […] -
04
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun BitsinŞehir merkezleriyle bazı köy bağlantı yolları arasında bulunan bir kısım yolların bakım-onarım ve yenilenme işleri Karayolları Genel Müdürlüğü’ne aittir. Fakat Erbaa için yapılan son düzenlemede bazı bağlantı yolları Karayollarının sorumluluğundan alınıp İl-İlçe Özel İdare Müdürlüklerine bırakılmış. Erbaa-Kozlu-Canbolat (Küçük Yayla yolu) ve Erbaa-Karayakar-Doğanyurt-Tepekışla arası grup yolları. Yayınlayacağımız iki haritada bu açıkça görülüyor. Yani kısaca bu yolların […] -
05
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele OlurBebek Katili Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrıya Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ilk tepki gösteren liderden biri oldu. Mustafa Destici’nin açıklaması şu şekilde: “Dün yapılan açıklamayı dikkatle takip ettik. Açıklama, muhtevasından ziyade mahiyeti itibarıyla da kabul edilebilir olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti için gelecekte yaşanacak olumsuzlukların da aynası olmuştur. Gelinen […]