AYRIK OTU İLE ÇINAR

AYRIK OTU İLE ÇINAR
Zamanın behrinde güzel mi güzel yeşillik mi yeşillik bir yer varmış. Dünyada oraya imrenmeyen, orada olmak istemeyen yokmuş. Dillere destan bir güzelliğe ve temizliğe sahip olan bu yere günün birinde bir ayrık otu gelmiş ve oranın sahibine demiş ki;
– Şuracıkta bana da bir yer verseniz, bende sizlerle beraber burada yaşasam, benimde kanıma kan canıma can gelse, beni de nimetten saysalar olmaz mı? Demiş.
Oranın sahibi hemen yardımcılarını toplamış ve görüşlerini almış. Kimi olur vermiş kimi de olmaz demiş. Koca koca ağaçlar, güzel çiçekler, türlü türlü güller ayrık otuna bakmışlar ve onun minnacık ve mazlum duruşundan etkilenip; ‘bunun bize zararı olmaz boyu ne ki bize zarar versin’ demişler ve oraya alınması için ortak karar almışlar. Bu duruma orada yıllardır ikamet eden ulu çınar itiraz etmiş; ‘bu ot sizin bildiğiniz otlara benzemez bence bir kez daha düşünün’ demiş ama hiç kimse onu dinlememiş. Ayrık otuna küçücük bir yer vermişler.
Kendini bir nimetten sayan ayrık otu bu güzelliğe hemen kök salmaya başlamış. Haftalar geçmeye başladıkça ayrık otu herkesin hakkına tecavüz etmeye, bütün güllere ve güzelliklere akıl vermeye başlamış. El attığı yeri kurutmaya, kök saldığı her noktayı zapt etmeye başlayınca oranın hakimi duruma el koymak zorunda kalmış. Zira ayrık otu kimseyi tanımaz ve peşine taktığı birkaç otla beraber ona da kafa tutmaya ve onları bulundukları yerden atmaya teşebbüs etmiş. Olanları büyük bir sükûnetle izleyen ulu çınar gün geçtikçe çirkinleşen bu durum karşısında üzülmeye başlamış ama elinden hiçbir şeyde gelmiyormuş. Hükümdar ayrık otunu çağırıp hesap sorduğunda ayrık otu cevaben; ‘ ben sizden daha asil ve daha verimliyim ve buranın hakimi olmak bana yaraşır artık benden üstünü yok, hadi buralardan gidin’ deyip küstahlaşınca. Bu güzelliğe layık olmadığını anlamışlar. Ona yer verdikleri ve kökünden söküp atmak için de biraz geç kaldıklarını fark etmişler.
Ulu çınar hepsini toplayıp; ‘ ben size söylemiştim, hadi bundan kurtulalım kökünden söküp atalım ki dünyada bize gıpta edenler yine gıptayla baksın ve güzelliğimiz dillere destan olsun’ deyip el birliğiyle ayrık otunu bulundukları mekandan söküp atmışlar. Tabi ki onun peşinden ona uyan otlarda çekip gidince fazla zaman geçmeden o mekan eski güzelliğine kavuşmuş hatta eskisinden daha güzel ve berrak bir hâl almış. Çünkü içlerinde ayrılık tohumu eken yabancı ot da kalmamış.
Şimdi hemen hemen her parti kurum, kuruluş veya teşkilatı bir ayrık otu sarmış bürümüş. Her parti kurum veya kuruluşun kuruluş amacı memlekete hizmet edip güzel ve temiz insanları bünyesinde barındırmakken maalesef ayrık otlarının sarmadığı yer kalmamış. Ayrık otlarından kurtulan her yer kendi saflığına ve güzelliğine fazla uzun sürmeden kavuşur.
Bu güzel hikaye vesilesiyle hikayenin sahibi rahmetli Galip Erdem’i de rahmet ve dua ile analım ve güzel bir sözüyle yazımızı tamamlayalım; ‘Bizler ‘dâvâ’yı Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkaracaktık. Yola koyulduk, bin zahmet ve emekle, acılar çekerek dağa tırmandık. Zirveye vardığımızda sevincimiz sonsuzdu ama küçük(!) bir noksanımız olduğunu fark ettik: ‘Dâvâ’yı dağın eteklerinde unutmuştuk!? Meğer biz dâvâyı değil, kendimizi zirveye çıkartmışız.’
Allah hiç kimseyi nefsini davasından üstün görenlerden eylemesin.
Ayrık otlarından kurtulmak ümidiyle hayırlı haftalar.
Fatih KAPLAN 04.09.2017
-
Büyük Birlik Partisi Erbaa İlçe Başkanlığında Kongre Heyecanı
-
Fatih Kaplan: Turhal Belediye Başkanı Erdem Ural’ın Hakkını İade Edelim
-
Anahtar Parti Erbaa İlçe Bşk. Hüseyin Yağcı: Biz Milletimizin A Planı Olacağız
-
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın Huzurunda
-
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan Geçti
-
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
Büyük Birlik Partisi Erbaa İlçe Başkanlığında Kongre HeyecanıBüyük Birlik Partisi Erbaa İlçe Başkanlığı 04/05/2025 (Pazar) günü ilçe kongresi yapacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Büyük Birlik Partisi Erbaa İlçe Başkanı M. Fatih Çınar; “Kongremize Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Uğur BULUT, Tokat İl başkanımız Sayın Mustafa OMALAR, Tokat İlçe başkanlarımız, Sivas İl Başkanı Sayın Ahmet POLAT, Merkez ilçe Başkanı Sayın Osman KÖSEDAĞ […] -
02
Fatih Kaplan: Turhal Belediye Başkanı Erdem Ural’ın Hakkını İade EdelimTurhal Belediye Başkanı Chp’li Erdem Ural’ı daha önce iki kez eleştiren yazımız olmuştu. Biz gazeteciler eleştirmek kadar eleştirdiğimiz konuları araştırıp doğrularını bulunca takdir ve tebrik etmekle de yükümlüyüz. Tabi bu kural, mesleğini hakkıyla yapan, gazetecilik etik kurallarına uyan ve kalemini başkalarına peşkeş çekmeyen namuslu ve şerefli gazeteciler için geçerlidir. Yoksa bu kurallar, başkalarından nemalanan, azgın […] -
03
Anahtar Parti Erbaa İlçe Bşk. Hüseyin Yağcı: Biz Milletimizin A Planı OlacağızAnahtar Parti Erbaa İlçe Başkanı Hüseyin Yağcı, ilçede görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya Anahtar Parti Erbaa Kadın Kolları Başkanı Sündüz Özen, Gençlik Kolları Başkanı Onur Cambaz ve parti yetkilileri katıldı. Erbaa ilçe teşkilatında ‘Tanışma toplantısı’ temasıyla basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yağcı’nın açıklamaları arasında; hafta sonu Ankara’da yapılacak olan Anahtar Parti Olağan kurultayı, […] -
04
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın HuzurundaBelirli dönemlerde şehrimizin Gizli Kahramanlarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bugün ki yazımızda bu toprakların hamuruyla yoğurulmuş, kendini yetiştirmekle kalmayıp eğitim camiasında öğrencilerini evlatları gibi gören; Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Erbaa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ergin Temel’i sizlere anlatmak istedik. Tüm çalışma ve hayatında insan odaklı işler yapan hocamızı biraz daha yakından […] -
05
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan GeçtiSüleyman adında bir insan geçti bu dünyadan. Birkaç yıl önce şehre yerleştiğinde tanışmış, küçük yaşta yetim kaldığını büyükşehirde nasıl bir hayat mücadelesi verdiğini anlatırken öğrenmiştik. Son zamanlarda yatalak olan annesine son nefesine kadar bağlı kaldı ki birkaç ay öncesine kadar hep üzerine titredi. Anılarını anlatırken ağlanacak zamanlarda bile bizi etrafındaki herkesi güldürürdü. Tanıştığı selam verdiği […]