DÜN BUGÜN ERMENİ TERÖRÜ VE TEHCİR KARARI

DÜN BUGÜN ERMENİ TERÖRÜ VE TEHCİR KARARI
Bir ‘24 Nisan’ daha geldi ve dünya yine aynı hikâye etrafında dolanmaya başladı. Peki, nedir bu mesele? Aslında mesele çok basit, onların deyimiyle: ŞARK MESELESİ
İLK HAREKET DÖNEMİ
1820’li yıllardan itibaren topraklarımıza akmaya hatta yağmaya başlayan İngiltere ve Amerikalı Protestan misyonerler 1896 yılına gelindiğinde Ermenilerin % 15 ni Protestan yapmayı başarmışlardı. Fransız İhtilalinin dünya genelinde başlattığı ‘Milliyetçilik Akımları’ sayesinde, yıkılması gereken en büyük imparatorluk olan Osmanlı devletinin de artık yıkılmak için temelinde dinamit patlatmak gerekiyordu. Ve süreç hızla işletilmeye başlanmıştı.
1862 yılında Zeytun’da çıkan ilk ayaklanmanın ardından, 1873 yılına gelindiğinde ilk Ermeni ihtilal komitesi kurulmuştu. “PORTAKALYAN” adında bir Ermeni tarafından “Asya” adında çıkarılan gazete de bu değirmene su taşımaya başlamıştı.
KOMİTELER DÖNEMİ
1887 yılında ilk “Hınçak Komitesi” kuran Avedis Nazarbekian ve eşi Maria Varandiyan örgütlerini ‘Markist’ ilkeler doğrultusunda kurduklarında bunların Rusya güdümlü oldukları gün yüzüne çoktan çıkmıştı. Hemen ardından 1890 yılında kurulan “Taşnaksütyun” komitesi de ideolojisini “sosyalist Devrimci” ilkelerle süslemiş ve bu savaşta yerini almıştı.
Bunlara bu cesareti veren ise Ayestefanos ve hemen akabinde imzalanan Berlin antlaşmalarının yabancı devletlere tanıdığı ‘iç işlerimize müdahale’ yetkisi olmuştur. Olaylar domino etkisiyle beraber başlamıştı. 1890 yılında Kumkapı olayları,1894 te Sason olayları, Bab-ı Alî Yürüyüşü, 1895 te yine Zeytun isyanı, 1905 te Abdülhamit Han’a suikast olaylarını tertip etmişlerdir. Doğu vilayetlerimizde özellikle Kars ve civarında yapılan katliamları burada yazmak bile insanı tiksindirecek derecede olduğu yine Rus diplomatlar tarafından yazılmıştır.
TEHCİR KARARI VE DÖNEMİ
İşler iyice karışmaya başlamıştı. Edinilen istihbarata göre de İngilizler İskenderun körfezine asker çıkaracak, içerde bulunan ayrılıkçı militanlar da bizi arkamızdan vuracaktı. (15 Temmuz’da da Akdeniz’de hazır bulunduğu söylenen düşman kuvvetlerini unutmamak gerekir.) Osmanlı devleti de bu bilgilerin ışığında, o güne kadar olan ‘Ermeni mezalimi’ doğrultusunda sınırları içinde bir göç hareketi başlatma kararını uygulamaya koydu. O günün şartlarında da yapılabilecek olan hareketin en uygun olanını yapma kararı verilmişti. Peki, bir beyin fırtınası yapacak olursak ve sınırlar içinde göç yerine Avrupa’nın uygulamaları örnek alınacak olursa acaba ortaya nasıl bir sonuç çıkardı? Mesela; binli yılların başında Ermenilere uygulanan katliamları yapsak. Bin beşyüzlü yıllarda Yahudilerin İspanya’da maruz kaldıklarını biz yapsak. İngiltere’nin İrlanda’lılara yaptıklarını da biz o dönemde yapmış olsaydık sonuç nasıl olurdu? Veyahut o tarihten sonra dünyada yapılan uygulamalar o gün yapılmış olsaydı..? Kim ne yaparsa yapsın yüce Türk milleti hiç biraz zaman onlar gibi zalim olamaz-olmaz.
ASALA DÖNEMİ
Suikast planlarıyla adından söz ettiren ‘ASALA’ örnek aldığı örgüt ise; Said Halim Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa suikastlarıyla adından sıkça söz ettiren ‘Nemesis’ adlı Ermeni Terör örgütüdür. Agop Agopyan önderliğinde 1960 tan sonra kurulan ASALA terör örgütü yurt dışında diplomatlarımıza suikastler düzenlemiş ve dünyanın değişik noktalarında Türkiye Cumhuriyeti diplomatlarını şehit etmiştir. 1980 Nisan ayında (Sidon) Lübnan’da Pkk’yla görüş ve eylem birliği antlaşması yapan Asala, bu tarihten sonra eylemlerine de devam etmiştir. Ta ki, 1988 yılında lideri öldürülünceye kadar… (68 kuşağı diye anılan ve bizlere güya ‘Özgürlük Savaşçısı’ olarak tanıtılan ve ülkemizi kan gölüne dönüştüren kızıl komünistlerde onlarla beraber aynı dönemde, aynı kamplarda eğitim görüp ülkemize sızma girişimleri yapmışlardır. Bu konu ayrıca başka bir yazı konusu olduğu için burada ele alınmamıştır. Fakat unutulmaması gereken en önemli nokta da bu örgütlerin hepsi aynı amaca hizmet etmiş. Aynı yerden beslenip, ortak hedefe beraberce yürümüşlerdir.)
PKK DÖNEMİ
1973 yılında filizlenmeye başlayan Pkk terör örgütü Marksist ideoloji doğrultuda faaliyetlerine başlamış 21-28 Nisan 1980 tarihini de ‘Kızıl Hafta’ ilan ederek güya o tarihleri yas günü olarak anmaya başlamıştır. Bekaa ve Zelil kamplarında ortak eğitim gördükleri tespit edilen terör örgütü militanları eylemlerine 1984 yılında ivme kazandırmıştır. 1987 yılında Ermeniler ve Pkk arasında antlaşmanın akabinde yine Hermez Somurouyan adlı şahıs Asala-Pkk ortak eylem planını 1990 yılında yürürlüğüe koymuş ve bu iki Ermeni Terör örgütünü birleştirmiştir.
AMAÇ NEDİR?
Amaçları bellidir. Bu topraklardan Türk milletini atmak ve bizlere emanete edilen topraklarımızı emperyalistlere teslim etmektir.
SONUÇ NEDİR?
Terör ve propaganda olarak iki boyutta faaliyet gösteren bu Ermeni Terör örgütleriyle millet olarak tek vücut halinde birleşmek ve onlara karşı elimizdeki tüm imkânları kullanarak haklı davamızın sonuna kadar takipçisi olmak zorundayız. Atalarımızın verdiği cevabın bin mislini bizler onlara vermek zorundayız!
Çünkü bizler “Haklı davanın, haklı takipçileriyiz.”
Türk milletinin gözü kara DELİLERİYİZ…
Fatih KAPLAN 24.04.2019
-
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın Huzurunda
-
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan Geçti
-
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.
-
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun Bitsin
-
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele Olur
-
Erbaa Esnaf Odası Bşk. Adayı Ahmet Akbulut: Esnaflarımız İçin Hizmete Talibiz
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın HuzurundaBelirli dönemlerde şehrimizin Gizli Kahramanlarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bugün ki yazımızda bu toprakların hamuruyla yoğurulmuş, kendini yetiştirmekle kalmayıp eğitim camiasında öğrencilerini evlatları gibi gören; Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Erbaa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ergin Temel’i sizlere anlatmak istedik. Tüm çalışma ve hayatında insan odaklı işler yapan hocamızı biraz daha yakından […] -
02
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan GeçtiSüleyman adında bir insan geçti bu dünyadan. Birkaç yıl önce şehre yerleştiğinde tanışmış, küçük yaşta yetim kaldığını büyükşehirde nasıl bir hayat mücadelesi verdiğini anlatırken öğrenmiştik. Son zamanlarda yatalak olan annesine son nefesine kadar bağlı kaldı ki birkaç ay öncesine kadar hep üzerine titredi. Anılarını anlatırken ağlanacak zamanlarda bile bizi etrafındaki herkesi güldürürdü. Tanıştığı selam verdiği […] -
03
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.Önceki dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Başkanı ve milletvekili adayı olan Duran Kum Suriye’de son günlerde yaşanan olaylarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Duran Kum’un açıklaması: Ortaçağ Zihniyetine Karşı Aydınlık Mücadelesi Suriye’de siyasal İslamcı, mezhepçi karanlık güçler iktidarı ele geçirdi ve tarih boyunca gördüğümüz en korkunç zulümlerden birine imza atıyor. Ortaçağ zihniyetine saplanmış bu […] -
04
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun BitsinŞehir merkezleriyle bazı köy bağlantı yolları arasında bulunan bir kısım yolların bakım-onarım ve yenilenme işleri Karayolları Genel Müdürlüğü’ne aittir. Fakat Erbaa için yapılan son düzenlemede bazı bağlantı yolları Karayollarının sorumluluğundan alınıp İl-İlçe Özel İdare Müdürlüklerine bırakılmış. Erbaa-Kozlu-Canbolat (Küçük Yayla yolu) ve Erbaa-Karayakar-Doğanyurt-Tepekışla arası grup yolları. Yayınlayacağımız iki haritada bu açıkça görülüyor. Yani kısaca bu yolların […] -
05
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele OlurBebek Katili Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrıya Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ilk tepki gösteren liderden biri oldu. Mustafa Destici’nin açıklaması şu şekilde: “Dün yapılan açıklamayı dikkatle takip ettik. Açıklama, muhtevasından ziyade mahiyeti itibarıyla da kabul edilebilir olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti için gelecekte yaşanacak olumsuzlukların da aynası olmuştur. Gelinen […]