Lavanta Bahçesi Köye Destek İçin Kuruldu Sektör Oldu

Usta Kalem Ayten Turan’ın Lavanta bahçesi sahibi Cengiz Bey’le yapmış olduğu röportajdır:
Ayten: Cengiz Bey, ilk sorumuz olarak kendinizi bize tanıtır mısınız?
Cengiz: Merhabalar, 1972 yılı Turhal/Ayranpınar doğumluyum. 1950 lerden bu yana aileden gelen sırasıyla Tarım, Hayvancılık, Motorlu Araç ve Zirai Aletler alım-satımı, Beyaz Eşya – Mobilya ve Elektronik Aletler Ticareti işleri ile Turhal ve bölgedeki diğer ilçe ve illerde hizmet sektöründe faaliyet göstermekteyim.
Aynı zamanda Ticaret ve Sanayi Odasının Yönetim Kurulunda görev almaktayım.
Bir kız ve bir erkek olmak üzere iki çocuk babasıyım.
Ayten: Tokat Turhal’da lavanta tarlalarınız var, nereden aklınıza geldi lavanta ekmek?
Cengiz: Yıllardır, köyümüzün su sıkıntısı olduğunu, buna bağlı olarak gelişen ekonomik sıkıntılar ve geçim zorluğu nedeniyle dışarıya çok fazla göç verdiğini üzülerek gözlemledim. Yaptığımız ticari faaliyetlerden edinmiş olduğumuz tecrübeler ve memleketin geleceği konusundaki hassasiyetlerimiz; bizi bu konuda bir şeyler yapmaya itekledi.
Yapacağımız şey bir farkındalık oluşturacak ve belki de başka insanlar için örnek olup benzer faaliyetler yapmalarını sağlayacaktı.
Başta köyümüz ve aynı kaderi paylaşan diğer köyler için bir şeyler yapıp, gençleri göç etmek zorunda bırakmadan geçimlerini temin edecek, mevcut refah düzeylerini arttıracak, temel geçim kaynağımız olan Tarım’ a yeni bir nefes katacak Alternatif Tarım’ ı düşünmeye başladım. Çünkü su ve verimli toprağa ihtiyacı yok. Dönemin vizyon sahibi yöneticilerinin de katkılarıyla Lavanta Yetiştiriciliği ile tanıştım.
Ayten: Lavanta tarlanızdan ilk beklentiniz nelerdi?
Cengiz: Lavanta endüstriyel bitki statüsünde. Yetişmesi için çok suya ve verimli topraklara ihtiyaç duymuyor. Bu durum Lavantayı diğer rakiplerinden sıyrılıp ön plana çıkarıyor. Daha az zahmetle yetişen ve ekonomik olarak hem yetiştiricisine hem de yan ürünleriyle işleyicilerine katma değer katacak olan Lavanta yetiştiriciliğini aynı zamanda bir Sosyal Sorumluluk Projesi olarak görüyoruz.
Ayrıca lavanta tarlaları bulundukları bölgede bir cazibe merkezi olmaya başlamış ve fotoğraf severleri kendine çeker hale gelmiştir. Bu yönüyle de iç turizmde uğrak yerleri haline gelmişlerdir.
Saydığımız bilgiler ışığında Lavanta yetiştiriciliğinden orta ve uzun vadede beklentimiz; köyden kente göçü durdurması, bölge insanının refah düzeyini olumlu yönde etkilemesi, bölge turizmini canlandırmasıdır.
Ayten: Lavanta ekmeye karar verince ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Cengiz: Karşılaştığımız en büyük zorluk; Lavanta yetiştiriciliğini, ekonomik getirilerini anlatmak ve işi yaygınlaştırma çabalarımızın çok karşılık bulmamasıydı. Lakin zamanla mahsul almaya başladıkça, gelen ziyaretçi sayısı arttıkça durum tersine dönmeye başlayacak diye ümit ediyorum.
Ayten: Lavanta ekmeye karar verince bunu ticari boyutunu araştırdınız mı? Bu konuda tarım il müdürlüğü nasıl bir destekte bulundu?
Cengiz: Başlamadan önce Lavanta yetiştiriciliği konusunda gerekli fizibiliteleri yapıp örneklerini yerlerinde inceledik ve gördük ki; bu işle uğraşan çiftçi ve bölge halkı emeğinin karşılığını çok güzel alıyor. Bir kere satış sıkıntısı çekilmiyor, müşteri hazır. Ayrıca bölgedeki turizm (fotoğrafçılık), tarım, arıcılık ve lavantadan elde edilen yan ürünlerle ticari çeşitlilik artıyor, gelişiyor.
İl Tarım ve İlçe Tarım Müdürlüklerimiz, fide desteği konusunda gerekli ilgiyi gösterdiler.
Ayten: Lavanta çiçekleri hangi alanda kendine pazar buluyor?
Cengiz: Lavanta; kozmetik ve kimya alanında, ilaç sanayisinde, bal ve gıda sanayiinde, turizm gibi bir çok sektörün içinde yer alabiliyor.
Ayten: Lavanta tarlalarıyla, Tokat’ ta bir nevi öncülük yaptığınızı görüyoruz, bu konuda sizin yolunuzdan giden Tokat’ lı hemşerilerimize ne önerirsiniz?
Cengiz: Bizim gibi su sıkıntısı çeken bölgelerdeki çiftçilerimize, başka yerlerde yaşayıp köyünde değerlendirmediği arazisi olan girişimci ruhlu kardeşlerimize lavantayı denemelerini tavsiye ederim. Özellikle birden fazla arazisi olan varsa; en değersiz, verimsiz olarak gördüğü alanları lavanta ile değerlendirmelerini tavsiye ederim.
Zahmetlerinin karşılığını çok yorulmadan kat be kat alacaklar.
Ayrıca katma değer sağlayan bir ürünü üretmenin, genel anlamda üreticiliğin memleketimiz ve ülkemizin en çok ihtiyacı olan şey olduğunu dile getirmek isterim.
Ayten: Lavanta çiçeklerinin ekim biçim ve pazarlama noktasında zorlukları nelerdir?
Cengiz: Genel anlamda bir zorluğu yok. Yabani hayvan yanaşmıyor. Gübre, ilaç ve su istemiyor. Tek istediği; belli bir süre arasında dibinde yetişen yabani otların temizlenmesi. Sonraki süreçte buna da gerek yok. Dikimini fide halinde iken yapıyoruz. Fide desteğini İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerimiz veriyor.
Satış konusunda ülkemiz ihracatta çok az bir paya sahip olduğundan talep gayet fazla (Yaş ve kuru çiçeği, yağı, sabunu, kolonyası vs..)
Ayten: Tokatta ki, genç nüfusun göçünü sizce çiftçilikle durdurabilir miyiz, genç nüfusu Tokat’a çekmek için daha neler yapılabilir?
Cengiz: Tarım tek başına bir yere kadar yetebilir. Fakat çiftçinin ürettiğini işleyecek ve mevcut sisteme entegre edecek tesislerimizin sayısı artarsa,
Turistik bir bakış açısı kazandırıp diğer sektörlerle uyumlu ve birlikte hareket edebilirsek gençlerimizi göçten kurtarabiliriz. Hatta gidenleri de geri döndürebiliriz diye düşünüyorum.
Ayten: Tokatta ki, tarımı ve çiftçiliği nasıl görüyorsunuz?
Cengiz: Genel anlamda önceki zamanlara nazaran, daha bilinçli ve gelişen teknolojiyi kullanan makine ve ekipman desteği ile daha çok gelişen, kolaylaşan,
Resmî kurumların da doğru yönlendirmesiyle umut vaat eden bir tablo görüyorum.
Ayten: Mesleğinizin dışında bir sektör, lavantalar size ruhsal olarak ne kazandırdı? İlk verimini aldığınızda ne hissettiniz?
Cengiz: Perakende sektöründe, yoğun insan trafiğinin yaşandığı, kurumsallığın titizlikle uygulandığı bir ortamdayız. Hataya mahal vermeden çalışmak çoğu zaman gerilimli ve yorucu olabiliyor. Ama gün boyunca gelişen ve büyüyen stresi, gerilimi, oluşan negatif enerjiyi, yorgunluğu lavanta tarlasına geldiğimizde bir anda atıyoruz.
Havadaki lavanta kokusunu içinize çektiğinizde,
Toprağa yalın ayak bastığınızda,
O muhteşem mor güzelliklere gözleriniz değdiğinde bütün olumsuzlukları unutuveriyorsunuz.
İlk lavanta hasadındaki duygularımı ifade etmekte çok zorlanıyorum. Eşsiz ve tarifi olmayan bir duygu bu; yani üretmek, yapabilmek, başarmak insanı hem çok motive ediyor hem de geleceğe daha pozitif duygularla bakmamızı sağlıyor.
Ayten: Turhal halkı lavanta tarlalarınıza ilk başlarda nasıl bir tepki verdiler, mahsul aldıktan sonra ki, tepkileri nasıl oldu?
Cengiz: Turhal halkı yeniliklere çok açık. Genel anlamda gayet olumlu tepkiler ve destekler aldık. Hem kurumlarımız hem de halkımız sağ olsunlar bizi hiç yalnız bırakmadılar, hasatlarımıza katıldılar. Bahçelerimizi ziyaret ettiler, misafirler getirdiler. Özel fotoğraf turları oldu. Kısacası bizi çok mutlu ettiler.
Çiftçilerimizin bu işi daha da yaygınlaştırmasını istiyorlar.
Ayten: Tokat ve tarım, dersek gelecek projeleriniz neler olacaktır, beklentileriniz neler olacaktır?
Cengiz: Eğer lavanta üretimini yaygınlaştırıp arttırabilirsek, elde ettiğimiz ürünü işlemek ve yan ürünler elde edebileceğimiz tesisler kurup istihdama katkımız olsun istiyoruz. Lavanta öyle bir ürün ki; ürettiğiniz ham madde ile birçok yan ürün elde edebilir ve pazarlayabiliriz (Şampuan, sabun, duş jeli, kolonya, deterjan, çay ,bal,reçel,kozmetik ürünleri vb..).
Ayrıca alternatif diğer endüstriyel bitkileri de araştırıyoruz. Bu alandaki bitki çeşitliliğini arttırmak ve üretilen hammaddeyi işleyerek pazarlamak istiyoruz.
Ayten: Tokatta ticaret ve yatırım yapmakta endişeli olan girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Cengiz: Tüm yatırımcılarımızı memleketimize davet ediyoruz. Hem konum olarak çok şanslı bir noktadayız hem de istihdam noktasında ortaya çıkacak talebi fazlasıyla karşılayacak genç nüfusa sahibiz.
Ayrıca hava, kara ve deniz taşımacılığının her aşamasında tatminkâr çözümler sunan bölgemiz tüm yatırımcılara gelecek vaat ediyor. Her şeyden önce bölgemizin insanı çok sıcak kanlı ve misafirperverdir.
Ayten: Cengiz Bey bize zaman ayırdığınız ve Tokat halkına örnek olacağınız için çok teşekkür ederim.
Cengiz: Asıl ben, göstermiş olduğunuz alaka ve hassasiyetten dolayı teşekkür ederim. Temennimiz, basında ve sosyal platformlarda, farkındalık oluşturmaya çalıştığımız mesajımızın ve sosyal projelerimizin daha çok yer alması. Bu sayede gençlerimize ve girişimcilerimize örnek olmak bir nevi ışık tutmak istiyoruz. Başarılar dilerim.
-
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın Huzurunda
-
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan Geçti
-
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.
-
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun Bitsin
-
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele Olur
-
Erbaa Esnaf Odası Bşk. Adayı Ahmet Akbulut: Esnaflarımız İçin Hizmete Talibiz
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABER LİSTESİ
-
01
F. Kaplan: Gizli Hazinelerimizden Ergin Hoca Öğrencileriyle Şühedanın HuzurundaBelirli dönemlerde şehrimizin Gizli Kahramanlarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bugün ki yazımızda bu toprakların hamuruyla yoğurulmuş, kendini yetiştirmekle kalmayıp eğitim camiasında öğrencilerini evlatları gibi gören; Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Erbaa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ergin Temel’i sizlere anlatmak istedik. Tüm çalışma ve hayatında insan odaklı işler yapan hocamızı biraz daha yakından […] -
02
Fatih Kaplan: Bu Dünyadan Süleyman Adından Bir İnsan GeçtiSüleyman adında bir insan geçti bu dünyadan. Birkaç yıl önce şehre yerleştiğinde tanışmış, küçük yaşta yetim kaldığını büyükşehirde nasıl bir hayat mücadelesi verdiğini anlatırken öğrenmiştik. Son zamanlarda yatalak olan annesine son nefesine kadar bağlı kaldı ki birkaç ay öncesine kadar hep üzerine titredi. Anılarını anlatırken ağlanacak zamanlarda bile bizi etrafındaki herkesi güldürürdü. Tanıştığı selam verdiği […] -
03
Chp’li Duran Kum: Bu sadece bir ülkenin değil, insanlığın meselesidir.Önceki dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Başkanı ve milletvekili adayı olan Duran Kum Suriye’de son günlerde yaşanan olaylarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Duran Kum’un açıklaması: Ortaçağ Zihniyetine Karşı Aydınlık Mücadelesi Suriye’de siyasal İslamcı, mezhepçi karanlık güçler iktidarı ele geçirdi ve tarih boyunca gördüğümüz en korkunç zulümlerden birine imza atıyor. Ortaçağ zihniyetine saplanmış bu […] -
04
Fatih Kaplan: Oldu Olacak Erbaa’yı Suriye’ye Bağlayın Olsun BitsinŞehir merkezleriyle bazı köy bağlantı yolları arasında bulunan bir kısım yolların bakım-onarım ve yenilenme işleri Karayolları Genel Müdürlüğü’ne aittir. Fakat Erbaa için yapılan son düzenlemede bazı bağlantı yolları Karayollarının sorumluluğundan alınıp İl-İlçe Özel İdare Müdürlüklerine bırakılmış. Erbaa-Kozlu-Canbolat (Küçük Yayla yolu) ve Erbaa-Karayakar-Doğanyurt-Tepekışla arası grup yolları. Yayınlayacağımız iki haritada bu açıkça görülüyor. Yani kısaca bu yolların […] -
05
Bbp Lideri Mustafa Destici: Terörle Müzakere Olmaz Mücadele OlurBebek Katili Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrıya Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ilk tepki gösteren liderden biri oldu. Mustafa Destici’nin açıklaması şu şekilde: “Dün yapılan açıklamayı dikkatle takip ettik. Açıklama, muhtevasından ziyade mahiyeti itibarıyla da kabul edilebilir olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti için gelecekte yaşanacak olumsuzlukların da aynası olmuştur. Gelinen […]